top of page

Referans: National Museum of the American Indian (Metate/Flat mortar and mano/grinding stone)

Çikolatalarımızı hazırlarken

bize ilham kaynağı olan, hayal dünyamızı besleyen

Amerika kıtasının ilk yerlilerini, saygı ve minnetle anıyoruz.

Referans: Cylinder Vessel with Supernatural Palace Scene and Cacao Tree Photo © Museum Associates/ LACMA Conservation, by Yosi Pozeilov.

Arche Chocolate

Arche: Herhangi bir şeyin başlangıcı, ilk, ilksel, orijin, köken.

Çikolatamızı, kakao tohumlarının dünyada bilinen ilk işleme tekniğine sadık kalarak Antalya'da hazırlıyoruz.

Bundan dolayı, Antalya Arche Chocolate adını ve markasını

bilinçli olarak kullanıyoruz... 

Amerika'nın ilk yerlileri; "Mondo Nova"nın kadim kabilelerinin (Apache, Comanche, Jivaro, Mohikcan, vd.) ve kadim kültürlerinin (Aztek-Nahau, İnka, Maya, Olmek, Toltek, vd.) insanları sayesinde kakao bitkisi günümüze kadar ulaşmıştır.

 

Kakao bitkisinin ilk kültürlenmesi, (evcilleştirilmesi) Aztek'ler zamanında çikolatanın değerli bir içecek olarak kabul gördüğü ve çekirdeklerinin bazen para olarak kullanıldığı bugünkü Meksika*'da yapılmıştır.*

*"Günümüzde Meksika coğrafi olarak Kuzey Amerika kara parçası üzerinde yer almasına karşın, bir "Orta Amerika" ve aynı zamanda tarihi gelişme, nufus yapılanması, dil ve kültür açısından bir "Latin Amerika" ülkesidir.

AMERİKA'NIN İLK YERLİLERİNİN ANISINA SAYGIYLA...

 

Eski Dünya’nın binlerce yıllık ezeli uygarlık alanlarından çok uzaklarda, onlardan engin okyanuslarla ayrılmış iki büyük kara parçasına, kesin tarihi belirsiz olmakla beraber, günümüzden 30 bin yıl kadar önce insanlar yerleşmişlerdi.​

İhtimal ki Amerika'nın ilk yerlileri, buzul dönemde Bering Boğazı yoluyla Asya'dan Kuzey Amerika’ya geçmişler ve binlerce yıldır güneye doğru dalgalar halinde yayılarak buraları yurt edinmişlerdi.

Dolayısıyla büyük coğrafi keşifler çağında, Amerika keşfedildiğinde boş değildi. Kıt'ada Kızılderili bazen Hintli adı verilen yerli halklar yaşıyordu. Aslında halen yaygın olarak "Kızılderili-Hintli" nitelemesi kullanılsa da her iki isimde yanlış olup gerçekte Amerika yerlileri ırk özellikleri ve dilleri bakımından çok farklı gruplardan oluşur.

 

Kuzey Amerika'da, yaşamlarını halen Kanada'nın kuzeyinde sürdüren Eskimolar...

Orta Amerika'da Mayalar ve Aztekler...

And yaylalarında İnkalar...

Ve adını bildiğimiz bilmediğimiz pek çok kabile ve kültür...

 

​Büyük coğrafi keşifler insanlık tarihi açısından çok önemlidir. Ancak cahil papazlar ve onların etkisinde kalan güruh, dünya yaşamının tabii bir parçası olması kaçınılmaz olan Amerika'nın ilk yerlilerini, akıl dışı bir şekilde katledilmişlerdir.​

 

Büyük coğrafi keşiflerin başlarında Güney Amerika'da yerli nüfusu 40 milyon dolaylarındayken 16. yüzyıl sonunda toplam 2 bin dolayında yerli kalmış olması,1519 yılında 25 milyon dolayında olan Meksika yerlilerinin sayısının 1650 yılına gelindiğinde 2,5 milyon dolaylarına düşmüş olması, "cahilliğin ulaşacağı korkunç mertebeleri" gösteren hazin bir durumdur...

AMERİKA'NIN İLK YERLİLERİNE PEK ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ...

Sabah Kahvaltıda yediğimiz ya da yemeklerde sıklıkla kullandığımız domatesi, kırmızı biberi, haşlanmışını, közlenmişini veya patlamışını severek tükettiğimiz mısırı, kızartmasını çok sevdiğimiz, lezzetinden vazgeçemediğimiz patatesi, tuzlu veya tuzsuz, kavrulmuşunu ya da ezmesini tükettiğimiz yerfıstığını, 7 den 70 e herkesin vazgeçilmezi haline gelmiş olan kakaoyu ve kakao ürünleri arasında başı çeken çikolatayı ve daha pek çok gıda ham maddesini Amerika'nın ilk yerlilerine borçluyuz...​

Amerika yerlilerinin, gıda ve beslenme kültürü anlamında dünyaya önemli katkıları olmuştur. Birçok bitki türünü ilk kez onlar evcilleştirmiş, kültüre almayı ve özgün tekniklerle işlemeyi başarmışlardır.

Mısırı, domatesi, patatesi, uzun lifli pamuk türünü, tütünü, kakaoyu, ananası, kırmızı biberi, pek çok baklagili, bazı kabak türlerini ve daha pek çok meyve ve sebzeyi ilk evcilleştirenler Amerika'nın yerli halkları olmuştur.

Kauçuk, koka ve kinin de gene Amerika yerlileri tarafından keşfedilmiş, kullanılmış ve günümüzde kullanmaya devam ettiğimiz ürünlerdendir...

Amerika kıtasında, Amerika'nın ilk yerlileri tarafından kültüre alınan bitkiler; bilvasıta Avrupa üzerinden Türk mutfağına girmiştir. 

 

 

 

 

Domates (Altın elma/Aşk elması): Türk mutfağına giren Amerikan menşeli ilk gıda maddesidir. 17. yüzyıl sonlarından itibaren ilk kez, sert ve fazla kızarmayan bir tür domates olan kavata domatesi Türk mutfağında görülmeye başlanır. 

18. yüzyılın ortalarından itibaren Frenk Badıncanı olarak adlandırılmış olan ve muhtemelen İtalyanlar tarafından kültüre alınmış olan ayrı bir domates görülmeye başlanır...                         

portekiz kaşifler anıtı.jpg

Görsel: Portekiz'in başkenti Lizbon'daki Tejo Nehri kıyısında bulunan "Kâşifler Anıtı: (En başta elinde gemisiyle Prens Henrique, arkasında sıralanmış büyük kaşifler ve Portekizlilerin coğrafi keşifler tarihini anlatan "Asya'nın onar yılları" Décadas da Ásia kitabının dokuz cildinin yazarı João de Barros)

MONDO NOVO'NIN KEŞFİNE GİDEN SÜREÇ:

Büyük coğrafi keşifler Portekiz Prensi "Infante Dom Henrique" (Gemici Henrique) ile başlar (1349-1460).

 

Prens Henrique hem kurduğu gemicilik okulu ile, hem de ömrünün sonuna kadar kendi cebinden bizzat coğrafi keşifleri desteklemiş ve finanse etmiş olması nedeniyle büyük coğrafi keşifleri başlatan kişi olarak tarihe izini bırakmış ve ölümsüzleşmiştir...

Bu coğrafi keşifler Ptolemaios'un haritasındaki Afrika kavramının doğru olmadığını ortaya çıkarması bakımından ve yeni bir dünyanın keşfini sağlaması bakımından büyük bir öneme sahiptir. 

Her ne kadar milattan sonra 10. yüzyılda denizci Viking'ler Amerika'ya ayak basmış olsalar da, ne yazık ki bu ayak basma bir büyük coğrafi keşif mahiyeti kazanmamıştır.

Görsel: Okyanus Denizi Amirali Cristophoro Colombo hayattayken yapılmış bir kabartması.

Cristophoro ColomboCardinale Pierre d'Ailly'nin kozmografyasını, Marco Polo'nun kitabını, Ptolemaios'ın atlasını ve kendi çağına kadar gelmiş bilgilere ulaşarak, bu bilgilerden hareketle bir varsayımda bulunur.

Dünyanın yuvarlak olduğu bilgisi, Ptolemaios'ın, Eratosthenes'in gösterdiğinin aksine dünyanın çevresinin daha küçük olduğu hakında verdiği bilgi, Ptolemaios ve Paolo dal Pozzo Toscanell'nin verdiği coğrafi bilgilerden ve Müslümanlardan gelen Asya hakkındaki bilgilerinden hareketle "sürekli batıya doğru gitmek suretiyle bir karaya (Asya'nın doğusuna) ulaşacağını varsaymış ve bu varsayımını gerçekleştirmek için büyük çaba harcamıştır". Öyle ki derdini anlatmak için gittiği Universidad de Salamanca'da profesörler kendisiyle dalga geçmişlerdir. Nihayet Kastilya Kraliçesi I. Isabella'nın kendisine inanması ve ben varım demesi üzerine aylarca sürecek büyük coğrafi keşifler yolculuğu başlamıştır...

12 Ekim 1492 yılında kendisinin San Salvador (Aziz kurtuluş) adını verdiği, yerli halkın ise Guanahani adını verdiği bir adaya çıkmıştır.

Kolomb yaşamı boyunca hep Asya'ya ulaştığını sanmış ve yeni bir kıta keşfettiğini bilmeden vefat etmiştir.

Büyük coğrafi keşifleri ile Kolomb, tüm insanlığa yeni dünyanın kapısını açmış ve ölümsüzleşerek "Okyanuslar Denizi Amirali" rütbesine layık görülmüştür... 

Görsel: Cristophoro Colombo'nun anlattıklarından hareketle kardeşi Bartolomeo Colombo'nun çizdiği Mondo Novo'dan bir görünüm

Amerigo Vespucci, Kolomb tarafından yapılan bu yeni yapılan gözlemin değerini, eski bilgilerle mukayese ederek takdir edebilmişti.

Asya hakkında fazla sayıda kitaplar okumuş olan Amerigo Vespucci, Brezilya sahillerini gezerken, Kolomb'un sandığının aksine, Asya sanılan karaların, o güne kadar edinilmiş Asya ile ilgili bilgilerle örtüşmediğini fark eden ilk kişidir.

Bu karaların Asya'da bilinen hiçbir şeye benzemediğini, "yeni bir dünya" olduğunu fark etmiştir.
 

Amerigo Vespucci, Kristof Kolomb'un bulduğu yerin yeni bir kıta, yeni bir dünya "Mundus Novus" olduğunu fark eden ilk kişi olmuştur.

 

Coğrafyacı Martin Waldseemüller yaptığı dünya haritasında "Mundus Novus'a" Amerigo Vespucci'ye ithafen, ilk kez "Amerika" adını veren kişidir. 

Görsel: Azteklerin kendi çizimiyle Hernán Cortés'in Aztek İmaratoru Montezuma ile karşılaşması (8 Kasım 1519)

Görsel: İnka imparatorluğu imparatoru Atahualpa ile İnka İmparatorluğunu fetheden Francisco Pizarro'nun Cajamarca'da karşılaşmaları. (15 Kasım 1532)

bottom of page